13 Kasım 2018 Salı

Koş Geronimo, İyilik Peşinde Koş : Bir İstanbul Maratonu Koşu Macerası


Bir koşma masalı


Yıllar yıllar önceydi ,  çok önceleri ,  hatta şimdiki zaman göre 20.yy’da kalan günlerde  at yarışlarına merak salmıştım .  O günlerde  At koşar , baht kazanır “ şiarı üzerinden zamanızımızın bir kısmını dostlarımla beraber bu sosyal aktivite üzerinden geçirir olmuştuk . Ulu önderimizin “ At yarışları modern toplumlar içişn sosyal bir ihtiyaçtır “ cümlesinden de feyz ile .   Gençlik işte J

Henüz o günlerde  “ Geronimo Koşar İyilik Kazanır” ya da “ Geronimo İyilik Peşinde Koşar” icad olmamıştı .          

Koşuyla münasebeti at yarışları üzerinden bağlamak kiminize garip gelebilir ama , aynı günlerde çok sevgili dostum Mustafa Genç’in özel gayretleri ile Belgrad ormanın da  her hafta sonu düzenli olarak da koşmaya başladık , yıl sanırım 1999’du . Her hafta sonu sabahı sektirmeden herbirimizi kapımızdan tek tek toplar bizi Belgrad ormanlarına taşırıdı  .  Önce Belgrad Neşet Suyu alanında koşu kahvaltı , sonra yol üstünde at yarışı o dönemin ritüeliydi .  Uzatmayalım  kısa süre sonunda  atın üzerindeki iki ayaklı yaratıkların bu güzel oyuna olumsuz katkılarını hissedince bu zevki sonlandırdık . Ama bana geriye  buralardan kalan alışkalık ile koşmak harika bir miras olarak kaldı .  

İlk Avrasya Maratonu ve Halk Koşusu

İlk İstanbul Maratonu koşlarına da bu süreçten birkaç yıl sonra kızımın doğudu yıl , hatta günlerden  kısa süre sonra 2003 yılında  halk koşusu ile katılmışım . Ogün ve Haydar ile Taksim Anıtı önündeki hatıra fotoğrafımızı  yıllar sonra 2010 da bu defa  Dolmabahçe’de tekrarlamıştık çünkü oradan biliyorum .   Ha o yıllarda halk koşusu Mecidiyeköy üzerinden , Şişli istikameti ve Elmadağ üzerinden Taksim merydanında tamamlanırdı. Bence daha güzel bir parkurudu – Köprü sonrası Zincilikuyu rampasını saymazsak tabi  -

O yıllar    koşuların farklı bir manası olduğunu bilmediğimiz yıllardı  , hatta  yoktu da . Profosyoneller ve lisanslı atletler dışında bizler için sağlıklı yaşam ve sosyal bir aktivite olmasından başka. Ha birde içimizde ukte kalan çok isteyip  de sosyal imkansızlıklardan dolayı tatamadığımız  sporcu olma , yarışma duyugusunu  , anı da olsa bir madalyayı boynumuza takma duygusunun verdiği tarifsiz hazlar dışında .   

Fenerbahçeli Rambo yarışı kazanır ve ...

Ha birde şu tatlı sert anıyı da ekleyelim tabi  maratona dair ;  yakın geçmişte Fenerbahçe’nin “ Rambo “ takma adlı akli dengesi sorunlu ama  genelde sevimli bulunan bir taraftarı medyanın da gündemine oturmuştu . Bu arkadaşın bir  10 K yada 15 K  yarışında  , parkuru bitiş noktalarına  tam teşekküllü bir atlet olarak sakanıp son metrelerde  - çaktımadan – ortaya  çıkıp  resmi yarışta finişi  en önde geçmesi yani kazanması ve ödül törenine çıkması , kupa ve madalyaları alması ve bunun ancak bir gün sonra  gazete haberlerinde görünmesi üzerine anlaşılması da  o eski yıllardan tatlı ama organizasyon için hatıranması istenmeyecek anlardan biridir .  O zamanlar  henüz çip teknolojisi yoktu  .

Devam eden yıllarla beraber koşma tutkumuz  21 YY’a da bizimle beraber geçti , uzun süre koşularımı Üsküdar Burhan Felek Atletizim pistinde – Evime yakındı  ve 3-4 yıl önce yeniden yapılmak için yıkılıp ne yazık ki halen  bir türlü tamamlanamayan  -  sürdürdüm . Bu arada resmi birçok koşuya katıldım . Bunların en ilginçleri patika ve orman koşuları ve de  özel bir parkurda hafif komndoı eğitimi engelleri de olan Urban Atlet yarışlarıydı .  Uğur Mumcu anınsına koşulan manalı koşularıda unutmamak gerek .

Bu tür koşularda kişisel olarak bana en çok haz veren konu , birçok kişi ile aynı anda koşma duygusu , motivasyonu ve de kendi kendimle  yarışma olgusudur .  Hiç bir başkası ile yarışmadım . Hep sağlıkla bitirmeye odaklandım ve de şu ana kadar her koştuğum koşuyu zorda olsa mutlaka bitirdim .

Ve koşmanın yepyeni manasıİyilik Peşinde Koşmak ,  Yardım Amaçlı Koşmak

Sonra birgün bir grup adamın koşulara mana katıp, koşuyu bir yardım amacı eklemesi ve gönüllü destek toplaması şeklinde evirmesi ile olay bambaşka hale geldi . Dünyanın çok büyük Maratonlarında ve bu sporu kültür olarak benimsemiş yerlerinde görünen örnekleri gibi  “ADIM ADIM”  organizasyonu ilk olarak Antalya Maratonu , sonrasında da İstanbul Maratonlarında olmak üzere bu olguyu iyice geliştirdiler .  Bu sayede  birçok STK hem koşucular sayesinde  yardım topladı , hem de  tanındı ve  bilindi . Faliyetleri genç yaşlı birçok insan tarafından öğrenildi , maddi ve manevi destek buldu . Bu gönüllü oluşuma daha sonraki yıllarda ülkenin en büyük  kurumsal firmalar da  destek verdi . İşte ben de  son yıllardaki İstanbul Maratonu koşularıma  çalışmakta olduğum kurumumun   maddi ve manevi desteği ile “Adım Adım”  organizasyonu ortaklığında katıldım ve de destek de topladım .  Geçtiğimi yıllarda  Türkiye Omirlik Felçlileri Derneği ( TOFD)  , bu yılda Türkiye’nin çeşitli noktalarında imkanları  kısıtlı gençlerin enerjilerini toplumsal faydaya dönüştürmeyi amaçlayan Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG ) yararına koşuya katıldım ve başarı ile tamamladım .  Ek bir bilgi olarak ekleyelim , bu yıl ki koşuya  on bin ( Sayı  ile 10.000 ) Adım Adım gönüllümkoşucusu katıldığı iletilmiştir .

Bu yılkı koşu amacımı  kampanya sayfamda aşağıdaki paragrafta ki gibi  özetlemiştim tekrar etmekte yarar görüyorum . Çünkü öncelikle başta  bu koşu üzerinden kampanyama maddi olarak da  destek veren dostlar  sonsuz bir teşekkür  hem de  bu konuya meraklı yeni insanlara motivasyon ve destek olmak için  ...

Neden Koşuyorum ?

Koşmayı anlamladırmaya karkarsak gereçekten uzun bir yazı çıkabilir ., Kısaca ,sporların atası olması , adını aldığı  Maraton gibi kadim bir efsaneye  dayanması , canlılar için koşmanın temel yaşamsal bir değerinin ve anlamının olması ( yakalma ya da kaçmak gibi ) , tüm bunların dışında modern yaşamda , insanın kah kocaman bir şehirde kalabalıklar içinde , kah bir ormanda tek başına koşarken bile kendi kendiyle kalabilme yetisi , ayrıca size verdiği iyi his, sağlıklı olma duygusu , başardım deme motivasyonu ... Kısacası bitmez . Bir de tüm bunların yanında koşunuzun " BİR İYİLİK" e aracılık etmesi de eklenirse işte bu tarifsiz bir hazza ve de motivasyona dönüşür . Kampanyanıza destek olan dostlarınızı da sırtınıza alıp , hep beraber koşacak gücü bile bulursunuz kendinizde . Ve hep birlikte koşarsınız destek olacağınız organaizsyona doğru . Ben de işte böyle koşacağım .

Destekleriniz için sonsuz teşekkürler
Ve bir koşu maceramız böyle sonlandı .


Son

Sağlık şartları müsait olan her birinizi  bu güzel ve anlamlı spora  davet ediyorum .  Ben bir şehir ve sokak koşucusuyum , kimbilir birgün sizinle de  bir sahil şeridinde , bir koşu parkurunda  ya da “ İyilik Peşinde “ bir koşuda karşılaşırıız


Geçici Not :  Bu kampanyaya desteklerinizi 25 Kasım 2018 tarihine kadar devam edebilirsiniz .

Kampanya sayfama buadan ulaşabilirsiniz :


Bağış linki:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kennedy Uzay Aracının Füzeleri Niye Daha Geniş Yapılamadı ( İster Uzay ister Zuzay,Analiz ve Analitik Çözümleme Tribali )

F.B 'de bir gruba üyeyim ( ben bugün bi'şey öğrendim ) , bir şeyi ilk gördüğün halde  kanıtlamadan referanslamadan koyarsan hem s...